Kıbrıs Türk Toplumu, Dönüştürme Çalışmalarına Boyun Eğmeyecektir!

0
109

Bakanlık tüm okullara yazı göndererek TC Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından gerçekleştirilecek ve tüm masrafları karşılanacak Çanakkale Kamp ve Gezi Programına katılımın sağlanmasını uygun gördüğünü bildirmiştir. Ekte program vardır ama programın kesin hali olmadığı altındaki notla bildirilmiştir. Kamp dönemlerini gösteren çizelge okullara açık şekilde iletilmek yerine okul müdürlerine özel mesaj olarak gönderilmiştir! Buna göre 30 Haziran’dan 14 Eylül’e kadar üçer günlük 14 dönem toplam 5.544 öğrenci gönderilmesi planlanmıştır. Ancak bu kamp dönemlerinde göze çarpan çok önemli bir nokta vardır; kızların ve erkeklerin ayrı ayrı dönemlerde gitmesi tasarlanmıştır.  8 farklı dönemde erkek öğrenciler,6 farklı dönemde ise kız öğrenciler.

Eğitim Bakanlığı’na soruyoruz;

  1. Türkiye’de gençlik ve spor bakanlığına bağlı olan gençlik hizmetleri müdürlüğü tarafından 2012 yılı gençlik kampları uygulama talimatında yapılan değişiklikle karma kamp uygulamasına son verilmiştir. Kısacası 2012 yılından itibaren gençlik kamplarında kızların ve erkeklerin bir arada eğlenmesi ve vakit geçirmesi yasaklanmıştır. Muhafazakârlığın açık açık yobazlığa dönüştürüldüğü bu haremlik selamlık uygulamasının ülkemizde uygulanmasını uygun mu görüyorsunuz? Bu çağdışı, cinsiyetçi yaklaşıma onay mı veriyorsunuz?
  2. Gençlik Dairesinin düzenlediği kamplarımız karma iken  11-18 yaş arası gençleri potansiyel ahlaksız olarak gören bu anlayış çerçevesinde hazırlanmış bu kampı yasalarımıza rağmen uygun mu görüyorsunuz? Yoksa bu bir dayatma mıdır?
  3. Bu kamp çerçevesinde öğrencilerin tam olarak nerede kalacağı biliniyor mu? Program içeriği tam olarak nedir? Bilginiz var mı?
  4. Kamp dönemlerini gösteren çizelgeyi okullara açık bir şekilde göndermek yerine müdürlere kapalı gruptan özel mesajla göndermenizin amacı nedir?
  5. Öğrencilerle gidecek olan öğretmenler de haremlik selamlık uygulamaya mı tabi olacaktır?
  6. Amaçlarından biri ortak kültür değerlerinin kuvvetlendirilmesi, bir diğeri, ülkelerin kültürü, tarihi ve eğitim sistemlerinin daha iyi tanıtılması olarak lanse edilen kardeş okul projesiyle Türkiye’deki okulların ziyaret edilmesi, öğrencilerin aileler yanında kalarak kültürlenmesi! ve bunun bakanlığın özellikle son bir yıldır okullara katılım için teşvik dozunu artırmasının nedeni nedir? Bu projenin gerçek hedefleri nelerdir?
  7. İlahiyat kolejinin açılması ve orada Milli Eğitim Yasamıza ve Anayasamıza aykırı eğitim verilmesiyle bu toplumun geleceğinin insan modelini oluşturma çalışmalarının hedeflendiğinin farkında değil misiniz?
  1. Kamusal eğitimin, yasalarımız çerçevesinde çağdaş, eşit, laik, demokratik ve parasız olması gerektiğini unuttunuz mu?
  2. İlahiyat kolejinde kız öğrencilerin başının kapatılması teşvik edilmektedir. Bu yasal mıdır? ‘Çocuk Haklarına Dair Sözleşme (Onay) Yasasına da aykırı değil midir? Toplumsal cinsiyet eşitliği ilkesini gözeten bir eğitim sistemi hedeflenirken bu çağdışı çalışmalara neden göz yumuyorsunuz?
  3. 18 yaşından küçük, olgunluk çağına gelmemiş çocuklara dini eğitim verilmesi Eğitim psikolojisinin neresindedir? Bu istismar değil midir?
  4. Gerici zihniyetin her aktivitede kendini gösterdiği bu okulun lise bölümünde kız spor takımı yoktur, oluşturulması engellenmektedir. Haberiniz var mıdır? Denetleme yetkiniz var mıdır?
  5. Bu okulda dersane açılacağı duyurusu bizzat okul idaresi tarafından öğrenci ve öğretmenlere duyurulmuştur. Bu yasadışı değil midir? Buna izin verdiniz mi?
  6. İlahiyat Koleji dışındaki devlet okullarında öğrencilere yurt imkânı sağlanmazken, ayrıcalıklı bir şekilde İlahiyat Kolejine yurt ve her türlü imkânın sağlanması Anayasamızın eşitlik ilkesiyle bağdaşıyor mu?
  7. Bu Okulun yurtlarını kim yönetiyor? Yurtlarda abilik, ablalık sistemi var mı? Yurtların okulun içerisinde de ofisi var mı? Namaz kılmayı aksatan ve elindeki çizelgeyle bunun tespit edildiği öğrencinin bir sonraki yıl yurtta kalması tehlikeye giriyor mu? Yurtları denetleyebiliyor musunuz?

Son yıllarda Kıbrıs Türk toplumu için başlatılan ‘dönüştürme’ çalışmaları, koordinasyon ofisi dayatmaları, nüfus aktarımıyla beraber demografik yapımızın değiştirilmesi,  ilahiyat kolejinin açılması yanında eğitim sistemimiz içerisindeki eklemlemeler, camilerin artırılması, kuran kursları, aile ziyaretleriyle dini sohbetler ve son olarak da Din İşleri Yasası değişiklik önerisiyle öğrencilere okul saati dışında dini eğitim verme serbestliğinin sağlanması hedefiyle kendini göstermektedir.

Sayın Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, siyasi parti ve Avrupa Birliği yetkilileri; sizler bu hedefi ve yapılan çalışmaları izleyip yorum yapmıyorsunuz.  Asimilasyon ve entegrasyonu görmüyor musunuz? Yoksa taraf mısınız?

Ekonomik, sosyal kültürel ve dini dayatmalar ve bunlara boyun eğip bu dönüşüme katkı koyanlara bir kez daha hatırlatmak isteriz ki sendikamız her türlü mücadeleyi vermeye devam edecektir.

Öğretmenlerimize, velilerimize, tüm toplumumuza buradan çağrı yapıyoruz:

Eğitimimize, kültürümüze, kimliğimize, değerlerimize, nüfus yapımıza,  yasalarımıza karşı yapılan saldırılara, hedeflenen yurttaş modeliyle gelecekte oluşturulması planlanan dönüştürme çalışmalarına boyun eğmemeli,

Hep Birlikte Geç Kalmadan Karşı Çıkmalıyız!

Bu, bu topraklarda varlığını sürdürecek olan gelecek nesillerimiz için yapmamız gereken en önemli görevimizdir!

  Selma EYLEM

Başkan

Yönetim Kurulu (a.)