Eğitim bakanı, kamuoyunu yanıltarak öğretmene ve sendikalarına saldırmaya devam ediyor. Sayın bakan ne yapmaya çalışıyorsunuz? siz kime hizmet ediyorsunuz? , kimlerle işbirliği yapıyor, ya da kimin, kimlerin talimatlarını yerine getirmeye çalışıyorsunuz?
Çocuklarımızın sınav hakkını elinden alan, yasayı geri çekin görüşelim önerimize rağmen ısrarla öğretmeni karşınıza alarak, sınav dönemi yasayı meclise getirip jet hızıyla geçiren siz, UBP-DP-YDP hükümeti ve cumhurbaşkanıdır. Yaklaşık bir yıl önce ortaya koyduğunuz yasa değişikliği konusunu neden tam da sınav döneminde gündeme getirdiniz?
Zamanlamanız eğitimde kaosa neden olmasına rağmen bu hiç umurunuzda olmadı. Önerilerimize kulak tıkadınız, neden, amacınız neydi? Protokoldeki talimatı yerine getirmek ve koltuğunuzu kaybetmemek mi? Öğretmeni itibarsızlaştırmak, sendikalarını zayıflatmak mıydı? Kamuoyuna bunlardan, gizlediğiniz gerçeklerden bahsediniz.
Grev sonucunda dönemi bitirmek için yapılan mutabakata attığınız imzanın arkasında durmadığınızdan bahsediniz. Yapılan grev sonucunda elbette grev kesintisi yapılacaktı ama greve katılmayan, doğum izninde olan, raporlu olan, o dönemde eşi rahatsız olduğundan refakatçi olup izinli olan, yine o dönemde bakanlığınızda görevli olan ve hatta sendikalı olmayandan bile yasaların öngördüğü şekilde değil misliyle kesinti yaptırdınız, hem de bir önceki ay memura ek mesai ödeyip hafta sonu çalıştırarak, bir sonraki ay ise bayram öncesi olmasını bile umursamayarak. Hangi hakla, hangi etik, hangi vicdan, hangi zihniyetle? Ve yine amacınız, hedefiniz neydi? Öğretmenin grev hakkını elinden almak mı? Bu düşmanca tavrınızla eğitimin ya da öğretmenin bakanı mı olduğunuzu sanıyorsunuz?
Sayın bakan, kamuoyuna ayırmadığınız bütçe ve kaderine terk ettiğiniz okullarımızdan
bahsediniz.
Okul binası hasarlı olan ve eğitimin yapılamadığı 5 okulumuzun( Namık Kemal Lisesi, Dr Fazıl Küçük Endüstri Meslek Lisesi, Erenköy Lisesi, Güzelyurt Meslek Lisesi ve Cumhuriyet Lisesi) hala daha bugün Eylül ayında nerde nasıl eğitime başlayacağının belli olmadığından bahsediniz.
Artan öğrenci sayısı nedeniyle kalabalıklaşacak sınıflara konteynerle mi çadırla mı çözüm üreteceksiniz, bundan bahsediniz.
Türkçe bilmeyen öğrencilerimize yönelik sorun çözücü gerçekçi bir hazırlığınız planınız var mı bundan bahsediniz.
Ders sayısını artırarak, öğretmen ihtiyacını azaltarak, başka hiçbir hazırlık yapmadan, öğrencilerin beslenmesi, güvenliği, ve hatta bahçede oturacak, faaliyet yapacak yerini bile düşünmeden, planlamadan tam güne geçileceğini iddia ediyorsunuz. Bunun eğitimin niteliğini nasıl artıracağından bahsediniz.
Öğretmene, sendikalarına saldırmak yerine yapmadığınız, yerine getirmediğiniz sorumluluklarınızdan bahsediniz.
Sayın bakan ben yaparım olur anlayışıyla, okul müdür ve muavinlerimizi, öğretmenlerimizi yapmazsanız soruşturma açarım tehditi ve dayatmasıyla bizlere boyun eğdireceğinizi sanıyorsanız yanılıyorsunuz.
Eğitime ve ülkemize adapte etmeye(ettirilmeye) çalıştığınız anlayışa karşı da, ülkemizde çağdaş, laik, bilimsel eğitim için de mücadelemiz devam edecektir.
Selma EYLEM
Başkan
Yönetim Kurulu (a.)
