1 Eylül Küresel Barış için Eylem Günü: “Kıbrıs Sorunu Çözüme Kavuşturulmalıdır!”

0
130
Dünya Sendikalar Federasyonu (WFTU) üyesi Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum sendikalar PEO, DEV-İŞ, KTAMS, KTÖS, KTOEÖS, BES, KOOP-SEN, DAÜ-SEN ve İki Toplumlu Barış İnisiyatifi-Birleşik Kıbrıs olarak, “Küresel Barış için Eylem Günü” dolaysıyla 2 Eylül 2024 Pazartesi akşamı saat 19.00’da Lefkoşa ara bölgede bulunan Dayanışma Evi’nde ortak etkinliğimiz gerçekleştirildi. Etkinlikte, ortak deklarasyonun okunmasının ardından “Lena Melanidu” Barış İçin İki Toplumlu Koro tarafından konser verildi.

 “Ülkemizde Barış, Yeniden Birleşme ve Sosyal Adalet!”


“WFTU, Nazi Almanya’sının 1 Eylül 1939’da Polonya’ya saldırısını anmak ve Nazizm ile faşizmin katlettiği milyonlarca kurbanın anısına, bugünü “Küresel Barış için Sendikaların Eylem Günü” olarak ilan etmişti. Dünya barışı için eylem günü, ilerici ve demokrat bireyler için hem ülkemizde hem de dünyada barışın hâkim olması hedefiyle mücadeleyi yoğunlaştırma çağrısı olarak görüldü.

Bu etkinlik vesilesiyle, ülkemizde barış, yeniden birleşme ve sosyal adalet için verilen mücadelenin sürdürülmesi gerekliliği bir kez daha vurgulanmış olduk.

Kıbrıs sorunuyla ilgili müzakereler Crans Montana’da kalınan yerden ve BM Genel Sekreteri’nin çerçevesi ile bugüne kadar varılan yakınlaşmalar kabul edilerek derhal yeniden başlatılmalı ve sonuç alınana kadar devam etmelidir.

Kıbrıs’ta barış engellenemez!

“Kıbrıs’ta barış ve çözüm” ile “savaşa hayır, barışa evet” pankartları açılan etkinliğimizde “Kıbrıs’ta barış engellenemez” sloganı atıldı; ortak açıklama okundu ve kültürel etkinlikler yapıldı.

Liderlere çağrı…

Etkinlikte okunan ortak açıklamada, Kıbrıslı Türk ve Rum Liderler “BM kararlarında belirtildiği şekilde siyasi eşitliğin olacağı, iki bölgeli, iki toplumlu federasyonla Kıbrıs sorununun çözüme kavuşturulmasına bağlılıklarını elle tutulur bir biçimde yeniden teyit etmeye” çağrıldı.

Gerginlikler, saldırganlık ve uluslararası ilişkilerdeki savaş çığırtkanlıklarının, insanlığı silahlanma yarışını yoğunlaştırmaya ittiğine, korkunç ve öngörülemez sonuçlara yol açacak genel bir emperyalist çatışma tehlikesini artırdığına işaret edilen açıklamada, Ukrayna ile Rusya arasındaki savaşın her iki halk için de dramatik sonuçlara neden olmaya devam ettiğine vurgu yapıldı.

Açıklamada, ABD ve NATO müttefiklerinin desteğiyle İsrail hükümetinin Gazze Şeridi’nde çoğunluğu kadınlar ve çocuklar olmak üzere on binlerce masum Filistinli sivilin ölümüyle sonuçlanan barbarca suçlar işlemeye ve bombardımanlara devam ettiğine de dikkat çekildi.

İsrail devletinin uyguladığı ablukanın Filistinlileri ilaca, suya, gıdaya ve elektriğe erişimden mahrum bıraktığı ve durumu daha da kötüleştirdiği ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

“İsrail’in Filistinlilere karşı canice saldırısına son verilmeli, rehineler serbest bırakılmalı ve ihtiyaç duyulan insani yardımın ulaştırılmasının önündeki her türlü engel kaldırılmalıdır. Kıbrıslı Rum ve Kıbrıslı Türk emekçiler olarak bizler, Filistin halkına karşı sürdürülen soykırımı kınıyor ve bölgede barış ve güvenliği sağlayacak BM kararlarına dayanan bağımsız bir devlet hakkı konusunda Filistin halkına dayanışma ve desteğimizi ifade ediyoruz. Ortadoğu’da gerilimin tırmanması ve bölgede halklar açısından hesaplanamaz sonuçlara yol açabilecek şekilde savaşın genelleşme tehlikesi artık apaçık görünür durumdadır”

Doğu Akdeniz’e yığılmaya başlayan emperyalist güçlerin Kıbrıs’ı savaş operasyonlarına herhangi bir şekilde dâhil etmelerine karşı olduğumuz vurgulanarak, uluslararası istikrarsızlık ve bunun içerdiği tehlikelerin barış mücadelesine katılımı gerekli kıldığı belirtildi.

“Kıbrıs sorunu çözüme kavuşturulmalıdır”

Harcamaların silahlanma için değil, eğitim, sağlık, sosyal politikalar için yapılması talep edilen açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Kıbrıs sorununun çözümü ve Kıbrıs’ın yeniden birleşmesi için Kıbrıslı emekçilerinin ortak mücadelesi tüm dünya halklarının dünya barışı için verdiği geniş mücadelenin bir parçasıdır. Örgütlerimiz, adadaki bölünmenin kesinleşmesinin giderek daha da görünür hale geldiği koşullarda, Kıbrıs sorununa çözüm bulunmasına yönelik görüşmelerde yıllardır süregiden durgunluktan ve diyaloğun yokluğundan duydukları yoğun endişeyi dile getirmektedirler. İki lideri, BM kararlarında belirtildiği şekilde siyasi eşitliğin olacağı iki bölgeli iki toplumlu federasyonla Kıbrıs sorununun çözüme kavuşturulmasına bağlılıklarını elle tutulur bir biçimde yeniden teyit etmeye çağırıyoruz. Kıbrıs sorunuyla ilgili müzakereler Crans Montana’da kalınan yerden ve BM Genel Sekreteri’nin çerçevesi ile bugüne kadar varılan yakınlaşmalar kabul edilerek derhal yeniden başlatılmalı ve sonuç alınana kadar devam etmelidir.”


ORTAK AÇIKLAMA

1 EYLÜL 2024

1939’da Nazi Almanya’sının tüm insanlığa karşı saldırısını başlattığı gün olan 1 Eylül’ü Dünya Sendikalar Federasyonu (DSF) Nazizm’in ve faşizmin milyonlarca kurbanının anısına ve emperyalist saldırganlığın sonuçlarını hatırlatması için Sendikaların Barış için Küresel Eylem Günü olarak ilan etmiştir.

Dünyanın dört bir yanında savaşların ve çatışmaların arttığı koşullarda bu yılki eylem günü daha da büyük önem taşımaktadır. Gerginlikler, saldırganlık ve uluslararası ilişkilerin militarizasyonu insanlığı silahlanma yarışını yoğunlaştırmaya itmekte, korkunç ve öngörülemez sonuçlara yol açacak genel bir emperyalist çatışma tehlikesini arttırmaktadır.

Ukrayna ile Rusya arasındaki savaş her iki halk için de dramatik sonuçlara neden olmaya devam etmektedir.

ABD ve NATO müttefiklerinin desteğiyle İsrail hükümeti Gazze Şeridi’nde çoğunluğu kadınlar ve çocuklar olmak üzere on binlerce masum Filistinli sivilin ölümüyle sonuçlanan barbarca suçlar işlemeye ve bombardımanlara devam etmektedir. İsrail devletinin uyguladığı abluka Filistinlileri ilaca, suya, gıdaya ve elektriğe erişimden mahrum bırakmakta ve durumu daha da kötüleştirmektedir.

İsrail’in Filistinlilere karşı canice saldırısına son verilmeli, rehineler serbest bırakılmalı ve çok ihtiyaç duyulan insani yardımın ulaştırılmasının önündeki her türlü engel kaldırılmalıdır.

Kıbrıslı Rum ve Kıbrıslı Türk emekçiler olarak, bizler Filistin halkına karşı sürdürülen soykırımı kınıyoruz ve bölgede barış ve güvenliği sağlayacak BM kararlarına dayanan bağımsız bir devlet hakkı konusunda Filistin halkına dayanışma ve desteğimizi ifade ediyoruz.

Ortadoğu’da gerilimin tırmanması ve bölgede halklar açısından hesaplanamaz sonuçlara yol açabilecek şekilde savaşın genelleşme tehlikesi artık apaçık görünür durumdadır

Doğu Akdeniz’in askerileştirilmesine ve Kıbrıs’ın savaş operasyonlarına herhangi bir şekilde dahil edilmesine kesinlikle karşıyız. Uluslararası istikrarsızlık ve bunun içerdiği tehlikeler barış mücadelesine katılımı ve eylemi gerektirmektedir.

NATO’nun emperyalist planlarının sonuçlarını elli yıldır yaşayan Kıbrıslı emekçiler barışın savunulması, NATO’nun ve tüm askeri ittifakların dağıtılması, savaşların ve müdahalelerin olmayacağı bir dünya için mücadelede tüm dünya emekçileriyle seslerini birleştirmektedir.

Harcamaların silahlanma için değil; eğitim, sağlık, sosyal politikalar için yapılmasını talep eden milyonlarca emekçiyle seslerimizi birleştiriyoruz.

Kıbrıs sorununun çözümü ve Kıbrıs’ın yeniden birleşmesi için Kıbrıs emekçilerinin ortak mücadelesi tüm dünya halklarının dünya barışı için verdiği geniş mücadelenin bir parçasıdır.

Örgütlerimiz, adadaki bölünmenin kesinleşmesinin giderek daha da görünür hale geldiği koşullarda, Kıbrıs sorununa çözüm bulunmasına yönelik görüşmelerde yıllardır süregiden durgunluktan ve diyaloğun yokluğundan duydukları yoğun endişeyi dile getirmektedirler.

Mevcut statükonun istikrar ve güvenliği sağlayabileceği kanaati tehlikeli bir yanılsamadır ve bölgemizdeki gelişmeler hepimize Kıbrıs sorununun çözüme kavuşturulması gerektiğini hatırlatmaktadır.

İki lideri, BM kararlarında belirtildiği şekilde siyasi eşitliğin olacağı iki bölgeli iki toplumlu federasyonla Kıbrıs sorununun çözüme kavuşturulmasına bağlılıklarını elle tutulur bir biçimde yeniden teyit etmeye çağırıyoruz.

Kıbrıs sorunuyla ilgili müzakereler Crans Montana’da kalınan yerden ve BM Genel Sekreteri’nin çerçevesi ile bugüne kadar varılan yakınlaşmalar kabul edilerek derhal yeniden başlatılmalı ve sonuç alınana kadar sürmelidir.

Küresel Barış İçin Eylem Günü vesilesiyle yaptığımız ortak açıklamamızla, taksimle uzlaşmayacağımız mesajını bir kez daha verirken, barışın hâkim olması ve vatanımızın yeniden birleşmesi için ortak mücadelemizi sürdürme kararlılığımızı yinelediğimizi vurguluyoruz.

BM kararlarında belirtildiği şekilde siyasi eşitliğin, tek egemenliğin, tek vatandaşlığın ve tek uluslararası kimliğin olacağı iki bölgeli, iki toplumlu bir federasyon çerçevesinde Kıbrıs sorununun adil ve karşılıklı olarak kabul edilebilir bir çözümü için; Kıbrıslılara hizmet edecek ve ülkemizi tüm bölgemiz için barış ve güvenlik köprüsü haline getirecek, askersizleştirilmiş ve bağımsız bir devlet için ortak mücadelemizi sürdürme kararlılığımızı yinelediğimiz mesajını veriyoruz.

1 Eylül onuruna etkinliğimizle, silahlanmaya ve emperyalist müdahalelere karşı çıkarak, barış ve yeniden birleşme hedefiyle ortak mücadeleye devam edeceğimize dair güçlü bir mesaj veriyoruz.


 

ΚΟΙΝΗ ΔΙΑΚΗΡΥΞΗ  1η ΣΕΠΤΕΜΒΡΙΟΥ 2024

Η Παγκόσμια Συνδικαλιστική Ομοσπονδία ΠΣΟ καθιέρωσε την 1η Σεπτεμβρίου, μέρα έναρξης της  επίθεσης της ναζιστικής Γερμανίας κατά της ανθρωπότητας το 1939 ως Παγκόσμια   μέρα δράσης των Συνδικάτων για την ειρήνη στην μνήμη  των εκατομμυρίων θυμάτων του ναζισμού και του φασισμού αλλά και για να θυμίζει τις συνέπειες της ιμπεριαλιστικής επιθετικότητας.

Η  φετινή  μέρα δράσης  είναι κρίσιμης  σημασίας  αφού οι πόλεμοι και οι συγκρούσεις σε όλες τις γωνιές του πλανήτη αυξάνονται. Οι εντάσεις,  η επιθετικότητα και η στρατιωτικοποίηση  των διεθνών σχέσεων  ωθούν την ανθρωπότητα σε εντατικοποίηση της  κούρσας εξοπλισμών αυξάνοντας τον κίνδυνο για μια γενικευμένη ιμπεριαλιστική σύγκρουση με τρομερές και ανυπολόγιστές συνέπειες.

Ο πόλεμος μεταξύ Ουκρανίας και Ρωσίας συνεχίζεται με δραματικές επιπτώσεις και για τους δύο λαούς.

Η κυβέρνηση του Ισραήλ με τη στήριξη των ΗΠΑ και των συμμάχων τους στο ΝΑΤΟ συνεχίζει  διαπράττει   βάρβαρα εγκλήματα και βομβαρδισμούς στη Λωρίδα της Γάζας  που έχουν ως αποτέλεσμα τον θάνατο δεκάδων χιλιάδων  αθώων Παλαιστινίων αμάχων, κυρίως  γυναικών και παιδιών. Ο αποκλεισμός που επιβάλλει το κράτος του Ισραήλ στερεί από τους Παλαιστινίους την πρόσβαση σε φάρμακα, νερό τρόφιμα και ηλεκτρικό ρεύμα και επιδεινώνει ακόμη περισσότερο την κατάσταση.

Η εγκληματική επίθεση του Ισραήλ σε βάρος των Παλαιστινίων θα πρέπει να τερματιστεί, οι όμηροι να απελευθερωθούν και να αρθούν τα όποια εμπόδια στην αποστολή της αναγκαίας ανθρωπιστικής βοήθειας.

Οι ελληνοκύπριοι και τουρκοκύπριοι εργαζόμενοι καταδικάζουμε την γενοκτονία σε βάρος του Παλαιστινιακού λαού  και εκφράζουμε την αλληλεγγύη και την στήριξη μας στο δικαίωμα του  για ανεξάρτητο κράτος στη βάση των ψηφισμάτων του ΟΗΕ που θα διασφαλίζει την ειρήνη και την ασφάλεια στην περιοχή.

Η κλιμάκωση των εντάσεων  στη Μέση Ανατολή  και ο κίνδυνος για  γενίκευση του πολέμου στην περιοχή είναι πλέον ορατός και μπορεί να προκαλέσει  ανυπολόγιστες συνέπειες για τους λαούς.

Τασσόμαστε απολύτως ενάντια ενάντια  στην στην οποιαδήποτε εμπλοκή της Κύπρου σε πολεμικές επιχειρήσεις των ιμπεριαλιστικών δυνάμεων οι οποίες άρχισαν να συσσωρεύονται στην Ανατολική Μεσόγειο.

Η αστάθεια της διεθνούς κατάστασης και οι κίνδυνοι που συνεπάγονται απαιτούν συμμετοχή και δράση στον αγώνα για την ειρήνη.

Οι Κύπριοι εργαζόμενοι που εδώ και πενήντα χρόνια βιώνουν τα αποτελέσματα των ιμπεριαλιστικών σχεδιασμών του ΝΑΤΟ  ενώνουν την φωνή τους με τους εργαζόμενους όλου του κόσμου στον αγώνα για την υπεράσπιση της ειρήνης, για την διάλυση του ΝΑΤΟ και όλων των στρατιωτικών συνασπισμών, για ένα κόσμο χωρίς ιμπεριαλιστικούς πολέμους και επεμβάσεις.

Ενώνουμε τη φωνή μας με την εκατομμύρια εργαζομένων που διεκδικούν λεφτά για την παιδεία, την υγεία, για κοινωνική πολιτική και όχι για εξοπλισμούς.

O κοινός αγώνας των εργαζομένων της Κύπρου για επίλυση του κυπριακού προβλήματος και επανένωση της Κύπρου είναι μέρος του ευρύτερου αγώνα των λαών του κόσμου για παγκόσμια ειρήνη.

Οι οργανώσεις μας εκφράζουν την έντονη ανησυχία τους για την μακροχρόνια στασιμότητα και την απουσία διαλόγου για εξεύρεση λύσης στο κυπριακό πρόβλημα με την   οριστικοποίηση της διχοτόμησης να γίνεται ολοένα και πιο ορατή.

Οι εξελίξεις στην περιοχή μας, μας υπενθυμίζουν την ανάγκη για επίλυση του κυπριακού αφού αποτελεί επικίνδυνη ψευδαίσθηση η εντύπωση ότι το σημερινό στάτους κβό μπορεί να προσφέρει σταθερότητα και ασφάλεια.

Καλούμε τους δυο ηγέτες έμπρακτα να επαναβεβαιώσουν την προσήλωση τους στην μορφή λύσης του κυπριακού στην Διζωνική Δικοινοτική Ομοσπονδία με πολιτική ισότητα όπως αυτή καθορίζεται στα ψηφίσματα του ΟΗΕ.

Οι συνομιλίες για το κυπριακό θα πρέπει να επαναρχίσουν άμεσα  από το σημείο που έμειναν στο Κράν Μοντανά με αποδοχή του πλαισίου του Γ.Γ. και των μέχρι σήμερα συγκλίσεων και να συνεχιστούν μέχρι την επίτευξη αποτελέσματος.

Με την ευκαιρία της διεθνούς μέρας δράσης για την ειρήνη  με την κοινή μας διακήρυξη στέλνουμε ακόμη μια φορά το μήνυμα   ότι   δεν θα συμβιβαστούμε με την διχοτόμηση και επαναλαμβάνουμε την δέσμευση μας για συνέχιση του κοινού μας αγώνα για την επικράτηση της ειρήνης και για την επανένωση της πατρίδας μας.

Για δίκαιη και αμοιβαία αποδεχτή λύση του κυπριακού στο πλαίσιο μιας διζωνικής, δικοινοτικής ομοσπονδίας, με μια κυριαρχία, μια ιθαγένεια και μια διεθνή προσωπικότητα, με πολιτική ισότητα όπως ορίζεται στα ψηφίσματα του ΟΗΕ.   Για ένα κράτος αποστρατικοποιημένο και ανεξάρτητο που θα εξυπηρετεί τους Κύπριους και που θα μετατρέψει την χώρα μας σε γέφυρα ειρήνης και ασφάλειας για ολόκληρη την περιοχή μας.

Με την εκδήλωση προς τιμήν της 1η Σεπτεμβρίου τονίζουμε την αντίθεση μας στους εξοπλισμούς και τις ιμπεριαλιστικές επεμβάσεις και υπογραμμίζουμε  ότι συνεχίσουμε  τον κοινό αγώνα με στόχο την ειρήνη και την επανένωση.